AÇIKLAMALI TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

İçi kan ağlamak deyiminin anlamı, açıklaması:İçten, büyük bir üzüntü duymak; dıştan belli etmeyerek çok acımak."Çocuğunun yüzüne bakarken içim kan ağlıyordu."

İçi kazınmak deyiminin anlamı, açıklaması:Çok acıktığından ötürü midesinde eziklik duymak."Sabahtan beri açtı, içi kazınıyor ama belli etmemeye çalışıyordu."

İçi parçalanmak (paralanmak) deyiminin anlamı, açıklaması:Birine acıyarak çok üzülmek."Onun bu hâlini gördükçe içim parçalanıyor."

İçi rahat etmek deyiminin anlamı, açıklaması:Endişelenecek bir durum bulunmadığını öğrenerek sıkıntıdan kurtulmak, rahatlamak."Ne yapayım, ben anneyim, onlar sağ salim dönerlerse içim rahat edecektir ancak."

İçi sızlamak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir şey veya kişinin içine düştüğü durum sebebiyle üzülmek.

İçi titremek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Çok üşümek. 2. Çok istek duymak. 3. Bir zarar gelecek korkusu içinde bulunmak."Hava iyice soğudu, içim titremeye başladı, haydi içeri girelim."

İçi yanmak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Çok susamak. 2. Büyük bir acı sebebiyle çok fazla üzülmek."Sanki yalnız onun içi yanıyordu."

İçinden gülmek deyiminin anlamı, açıklaması:Birisine sezdirmeden içten içe gülmek, eğlenmek.

İçinden okumak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Dudaklarını kıpırdatmadan, hiç ses çıkarmadan okumak. 2. Ses çıkarmadan sövmek, beddua etmek."Hikâyeyi şimdi de içinizden okuyacaksınız."

İçinden pazarlıklı deyiminin anlamı, açıklaması:Sinsi, yapacağı kötülükleri sezdirmeyen."Senin gibi içten pazarlıklı adamlarla iş yapmam ben."

İçine atmak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Derdini, sıkıntısını kimseye söylememek. 2. Kendisine yapılan kötülüğe karşı sesini çıkarmamakla beraber, bunu unutmamak."O her şeyi içine atar, bir gün kanser olacak diye korkuyorum."

İçine çekilmek (kapanmak) deyiminin anlamı, açıklaması:Duygularını kimseye açmamak, çevresindeki kişilerle ilişkisini kesmek, yalnızlığa gömülmek."Kardeşinin ölümünden sonra içine çekildi, kimseyle görüşmüyor."

İçine dert olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Yapmak istediği bir şeyi yapamadığı için kaygılanıp üzüntü duymak."Hastahanedeki arkadaşımı ziyarete bir türlü gidemedim, bu da içime dert oldu."

İçine doğmak deyiminin anlamı, açıklaması:Malûm olmak, bir işin olduğunu ya da olacağını sezinlemek, tahmin etmek."Onun bize geleceği sanki içime doğmuştu."

İçine işlemek deyiminin anlamı, açıklaması:Duygulanmak, etkilenmek, dokunmak."Babamın o etkili sözleri âdeta içime işlemişti sanki."

İçine kurt düşmek deyiminin anlamı, açıklaması:Kuşkulanmak, kendisine zarar geleceğinden şüphe etmek."Tilkiyi civarda dolaşırken gördüğü andan itibaren içine kurt düşmüştü."

İçine sindirmek deyiminin anlamı, açıklaması:Benimsemek, iyice kabul etmek.

İçine sinmemek deyiminin anlamı, açıklaması:1. İçi rahat etmemek, yaptığı şeyden memnun olmamak. 2. İstediği gibi olmadığı için rahatlık, mutluluk duymamak; tadına varamamak."İşi bitirdim ama hiç de içime sinmedi."

İçine sokacağı gelmek deyiminin anlamı, açıklaması:Birini aşırı ölçüde, çok sevmek.

İçine yedirememek deyiminin anlamı, açıklaması:Benimsememek, kabul edememek.