AÇIKLAMALI TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

Kuru sıkı deyiminin anlamı, açıklaması:1. Korkutmak amacıyla söylenen sözler, blöf. 2. Yalnız barutla sıkılanmış tüfek veya fişek dolgusu.

Kuş beyinli deyiminin anlamı, açıklaması:Akılsız, aptal, ahmak.

Kuş kadar canı olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Küçük, cılız, zayıf, çelimsiz bir vücuda sahip olmak.

Kuş sütüyle beslemek deyiminin anlamı, açıklaması:En pahalı, değerli az bulunur besinlerle yiyip içirmek.

Kuş uçmaz, kervan geçmez deyiminin anlamı, açıklaması:Çok ıssız, sapa, kır, insanın uğramadığı yer."Başını alıp kuş uçmaz kervan geçmez bir diyara gitti."

Kuş uçurmamak deyiminin anlamı, açıklaması:Hiç kimsenin geçmesine, kaçmasına izin vermemek; imkân tanımamak, bunun için çok dikkatli davranmak."Sıkı gözcülerdir, kuş uçurtmazlar, merak etme!"

Kuvvetten düşmek (kesilmek) deyiminin anlamı, açıklaması:Gücü iyice azalmak.

Kuyruğuna basmak deyiminin anlamı, açıklaması:Birini tahrik etmek, incitip saldırmasına yol açmak.

Kuyruk sallamak deyiminin anlamı, açıklaması:Yaltaklanmak, birisine yaranmak için yapmacık davranışlarda bulunup şirin görünmeye çalışmak."Bütün gece boyunca şirket müdürüne kuyruk sallayıp durdu."

Kuyruklu yalan deyiminin anlamı, açıklaması:İnsanın kanması için süslenmiş büyük yalan."İnanmayın ona, söyledikleri kuyruklu yalandan başka bir şey değil!"

Kuyusunu kazmak deyiminin anlamı, açıklaması:Birinin kötü duruma düşmesi, felâkete uğraması, zarar görmesini sağlamak için zemin hazırlamak, tuzak kurmak."Adamın kuyusunu kazıp da elinize ne geçecek."

Küçük dilini yutmak deyiminin anlamı, açıklaması:Çok şaşmak, hayrete düşmek, donakalmak, hiçbir şey söyleyemez hâle gelmek."Ne o dostum, küçük dilini mi yuttun?"

Küçük düşürmek deyiminin anlamı, açıklaması:Onurunu kırmak, birilerinin yanında itibarını sarsmak ve değerini düşürmek."Dikkatli ol, bir pot kırıp da kendini küçük düşürme sakın."

Küçük görmek deyiminin anlamı, açıklaması:Önemsememek, değer vermemek."Hasmınızı sakın küçük görmeyin çocuklar!"

Kül kedisi deyiminin anlamı, açıklaması:1. Çok üşüyen, ateşin yanından ayrılmayan (kimse). 2. Uyuşuk, miskin, rahatına düşkün, tembel.

Kül kesilmek deyiminin anlamı, açıklaması:Heyecan ve korkudan yüzünün rengi atmak, solmak."Katili karşısında görünce yüzü kül kesildi."

Kül olmak deyiminin anlamı, açıklaması:1. Bir şey bütünüyle yanmak. 2. Varını yoğunu yitirmek, elinde bulunanlar yok olmak. 3. Büyük bir felâkete uğrayıp çok üzülmek.

Kül yutmak deyiminin anlamı, açıklaması:Kandırılmak,oyuna gelmek

Kül yutmamak deyiminin anlamı, açıklaması:Oyuna gelmemek, tuzağa düşmemek, kurnazca yapılan bir hileye aldanmamak."Bana kül yutturamazsınız diyemem ama yeterince dikkatli olduğumu söyleyebilirim."

Külâhıma anlat deyiminin anlamı, açıklaması:"Söylediklerin hiç de inandırıcı değil, sana inanmıyorum" anlamında kullanılır.