AÇIKLAMALI TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

Denizden çıkmış balığa dönmek deyiminin anlamı, açıklaması:Yeni bir işe, ortama, duruma alışmakta zorluk çekmek."Eski işinden ayrılıp, yeni işine başlayınca denizden çıkmış balığa dönmüştü."

Derdine düşmek deyiminin anlamı, açıklaması:Yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını aramak."Sana ne ki o işin derdine düştün?"

Dert ortağı deyiminin anlamı, açıklaması:1. Aynı derdin, sıkıntının içinde bulunanlardan her biri. 2. Bir kimsenin derdini paylaştığı, anlattığı yakın dostu."Onlar yıllar yılı birbirlerinin dert ortağı olarak yaşamışlardı."

Destan olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Yaptığı (kötü) bir işten dolayı şöhreti yayılmak."Karısına bağırdı diye annesini kapıya attı, bütün civar köylere destan oldu."

Deve kini deyiminin anlamı, açıklaması:Bitmeyen, geçmeyen, unutulmayan büyük kin."Tam anlamıyla bir deve kini besliyordu komşusuna karşı."

Devede kulak deyiminin anlamı, açıklaması:1.Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır. 2.Bütüne göre çok ufak bir parça."Onun yaptığı iş devede kulak kalır."

Deveye hendek atlatmak deyiminin anlamı, açıklaması:Birisine yapılması çok zor, hemen hemen yapamayacağı bir işi yaptırmaya çalışmak."Senin yaptığın deveye hendek atlatmak, bırak şu garibin yakasını."

Devlet kuşu deyiminin anlamı, açıklaması:Umulmadık, iyi talih; zenginlik, mutluluk getiren talih.

Dırdır etmek deyiminin anlamı, açıklaması:Yerli yersiz söylenip durmak

Dışı eli (seni) yakar, içi beni deyiminin anlamı, açıklaması:"Dıştan görünüşü, herkesi imrendirecek kadar güzel ama içyüzü elverişsiz, kötü, sahibini üzücü" anlamında kullanılır."Ah bir bilseler işin iç yüzünü, dışı eli yakar, içi beni."

Diken üstünde oturmak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir yerde tedirginlik duymak, her an kalkmak durumunu belirtir olmak, huzursuz olmak."İnan, diken üstünde oturuyorum şurada."

Dikili ağacı olmamak deyiminin anlamı, açıklaması:Malı mülkü olmamak

Dikine gitmek deyiminin anlamı, açıklaması:İnatçılık etmek, bildiğini yapmaya çalışmak, kimsenin uyarısına kulak asmamak."Biraz daha dikine giderse başına büyük bir belâ gelecek bu çocuğun."

Dikiş tutturamamak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir yerde, bir işte bir sebepten ötürü başarı sağlayamayıp uzun süre kalmamak."Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor."

Dikiz etmek deyiminin anlamı, açıklaması:Bir yeri, olayı, birinin hareketlerini gizlice ve gözünü ayırmadan dikkatlice izlemek.

Dil dökmek deyiminin anlamı, açıklaması:Kandırmak, inandırmak ya da yararlanmak için tatlı sözler söylemek."Peşine düşen çocuğu ne kadar dil döktüyse de evde kalmaya razı edemedi."

Dil ebesi deyiminin anlamı, açıklaması:Çok fazla ve esprili konuşan."Dil ebesi bir adam o, sen onunla başa çıkamazsın."

Dil uzatmak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir kimse veya bir şey için kötü söz söylemek."Ben öğretmenime dil uzattıracak adam değilim."

Dil yarası deyiminin anlamı, açıklaması:Acı, ağır ve kötü sözün gönülde bıraktığı kırgınlık."Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez demişler."

Dilden dile dolaşmak deyiminin anlamı, açıklaması:Her yerde, pek çok kimse tarafından bahis konusu olmak."Ata sözleri dilden dile dolaşarak günümüze kadar geldi."