AÇIKLAMALI TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

Dilinin altında bir şey olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir kimsenin sözlerinden açıkça söylemediği bir şeyler olduğu anlaşılmak."Dilinin altında bir şey olduğunu biliyorum ama bir türlü söyletemiyorum."

Dilinin ucuna gelmek deyiminin anlamı, açıklaması:1. Tam söyleyecekken vazgeçip söylememek. 2. Hatırladığı şeyi söyleyecekken yine unutuvermek."Dilinin ucuna geldi ama utandığı için söyleyemedi."

Dillerde dolaşmak deyiminin anlamı, açıklaması:Her yerde kendisinden, ondan söz edilmek."Cephede gösterdiği yararlılıklardan sonra adı dillerde dolaşır oldu."

Dillere destan olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Bir olay veya nitelik halk arasında yayılmak."Ona öyle bir oyun oynayacağım ki dillere destan olacak!"

Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Daha iyisini elde etmek uğruna çalışırken elindekilerini de yitirmek."Gel şu işten vazgeç, Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan da olma."

Dinden imandan çıkmak deyiminin anlamı, açıklaması:Çok sinirlenmek, öfkelenmek, kızgınlık duymak."İnsanı dinden imandan çıkarıyorsun, yapma şu hareketleri!"

Dinden imandan olmak deyiminin anlamı, açıklaması:Dinî inancını yitirmek, mürtet olmak.

Dini bir uğruna deyiminin anlamı, açıklaması:Müslümanlık davası yoluna (iş yapmak).

Dini bütün deyiminin anlamı, açıklaması:Dinin emirlerini eksiksiz yerine getirmeye çalışan, inancı sağlam olan, dinine çok bağlı."Her Müslüman dini bütün olmak zorundadır."

Dipsiz kile boş ambar deyiminin anlamı, açıklaması:Para, mal tutamayanın durumunu ya da verimsiz, sonuçsuz bir işi anlatmak için kullanılır."Memurların işi tam anlamıyla dipsiz kile boş ambar, sıfıra sıfır elde var sıfır."

Dirlik düzenlik deyiminin anlamı, açıklaması:Bir arada yaşayan, çalışan kimseler arasında iyi geçim, güven, sevgi ve anlaşma hâli."Bir aileye önce dirlik ve düzenlik gereklidir."

Dirsek çevirmek deyiminin anlamı, açıklaması:Daha önce birlikte iş yaptığı, anlaştığı kimseden, artık ihtiyaç duymadığı için yüz çevirmek; bir kimseyi kendinden uzaklaştıracak davranışlarda bulunmak."Onun da dirsek çevireceğini hiç beklemezdim."

Dirsek çürütmek deyiminin anlamı, açıklaması:Okumak, öğrenim görmek için uzun yıllar çalışmak."Desene boşuna dirsek çürütmüşsün."

Diş bilemek deyiminin anlamı, açıklaması:Öç almak, kötülük yapmak için fırsat kollamak; öfkesini gösterir durum almak."Bana diş bilediği bakışlarından belli."

Diş geçirememek deyiminin anlamı, açıklaması:Etkisiz kalmak, güç yetirememek, hükmünü yürütüp sözünü dinletememek."Bir çocuğa diş geçiremiyorsun, ne biçim annesin sen!"

Diş gıcırdatmak deyiminin anlamı, açıklaması:Kızgınlığını, öfkesini kimi davranışlarıyla belli etmek."Dediğini yaptıramayınca dişlerini gıcırdatmaya başladı."

Diş göstermek deyiminin anlamı, açıklaması:Güçlü olduğunu, kendine güvendiğini, saldırabileceğini davranışlarıyla belli etmek; tehdit etmek."Biraz diş göstersen hemen yola geleceklerdir."

Diş kirası deyiminin anlamı, açıklaması:1. Eskiden sarayda ya da konaklarda zenginlerin iftara çağırdıkları yoksullara verdikleri armağan veya para. 2. Harcadığı emek dışında bir kimsenin fazladan sağladığı çıkar.

Dişe dokunur deyiminin anlamı, açıklaması:Hatırı sayılır, işe yarar, belirtilmeye değer, önemli."Dişe dokunur bir iş yapmışsın, aferin çocuğum."

Dişinden tırnağından artırmak deyiminin anlamı, açıklaması:Yiyeceğinden, içeceğinden vb. ihtiyaçlarından keserek zorla biriktirmek."Seni, dişimden tırnağımdan artırdığım parayla okuttum!"